Su, yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası; vücudumuzun temel ihtiyacı. Tüm canlılar
için hayati bir öneme sahip olan su, sağlığımız ile de doğrudan ilişkili. Bu nedenle, su
konusunu ciddi bir biçimde ele almak; bu konuda bilinçli tercihler yapmak hem
kendimizin hem de sevdiklerimizin sağlığı açısından son derece kritik bir öneme sahip.
Son yıllarda düzenli ve kaliteli su tüketiminin sağlık yararları üzerine yapılan toplumsal bilgilendirmeler ile ambalajlı su tüketiminde tam bir patlama yaşanmakta.
İçtiğimiz suyun temiz ve güvenli olması, en az içerikleri ve lezzetleri kadar önemli.
Çevre kirliliğindeki hızlı artış dikkate alındığında temiz ve güvenli su temininin önemi
daha iyi anlaşılır. Yüzey sularının karışmadığı, kaynağında temiz olan, herhangi
bir kimyasal şlemden (klorlama, ozonlama) geçmemiş, mineral muhtevası yüksek
suların daha sağlıklı olduğu söylenebilir. Yeterince kontrol edilebilen bir su
kaynağından elde edilen, güvenilir şartlarda taşınan ve üretiminde gerekli
mikrobiyolojik önlemler alınan sular güvenli sulardır.
Sudan Daha Fazlası…
Su, içme suyunun içindeki besleyici maddelerden sadece bir tanesidir. Bir başka deyişle su sadece sudan ibaret değildir, kalsiyum, magnezyum, sodyum gibi mineraller de içermektedir. Tükettiğiniz suda aynı miktarda bulunan tek şey ‘su’dur, mineral muhtevaları ise oldukça farklıdır. Sertlik derecesi düşük yüzey sularından üretilen sularda az miktarda olan mineral yükü, sertlik derecesi yüksek doğal mineralli sularda oldukça fazladır. Suyun yumuşak veya sert olması içindeki mineral miktarı ve mineral yapısına bağlıdır. Sert sular daha fazla kalsiyum ve magnezyum içerirken,
yumuşak sulardadaha fazla miktarlarda sodyum bulunur. Sert ve yumuşak sular
arasındaanlamlı bir lezzet farkının bulunmadığı kabul edilir. İçindeki kalsiyum ve
magnezyum suyuntadını pek değiştirmemekte, sadece demir miktarındaki artışlar
suya pas tadı vermekte, içimi biraz güçleştirebilmektedir.
Sert sular ısıl işlemlerden geçirildiğinde kullanma kabında kalsiyum ve diğer
minerallerin çökmesine yol açan doğal bazı süreçler meydana gelir. Bu kimyasal
değişimler sonucu oluşan çöküntülerin doğal olduğunu, sağlığınıza olumsuz bir etki
yapmadığını bilmelisiniz.
İçme sularının ihtiva ettiği mineral miktarlarının besinsel değerlerini araştıran çalışmalar sürmektedir. Magnezyumdan zengin suları tüketenlerde kalp damar hastalıklarının,
kalsiyum ve magnezyumu fazla suları içenlerde hipertansiyonun, yüksek oranlarda
kalsiyum
ihtiva eden suları tüketenlerde kemik kırılganlığı artışı sorunu osteoporozun daha az
rastlandığını gösteren bulgular var.
Kahve Molalarınızı Su Molasına Çevirin!
Kahveli dinlenme molalarınızı sağlıklı ‘su molaları’na çevirin. Masanızda, odanızda, iş
ortamınızda temiz su bulundurun. Su içmenin farklılık, rahatlık, huzur ve sağlık veren
gücünden yararlanın.
Seyahate çıkarken çantanıza su alın! Yürüyüşe çıkarken, otobüse, uçağa binerken
yanınıza su almayı unutmayın.
Fiziksel aktiviteler öncesinde, aktivite süresince ve sonrasında daha bol su için.
Ara öğünlerinize su katın!
Kafeinli meşrubatların, kahve, çay ve bazı alkollü-alkolsüz içeceklerin su ihtiyacınızı
karşılamada suyun yerini alamayacağını unutmayın. Bu içecekler vücudunuzun ihtiyaç
duyduğu suyu sağlamazlar.
Bol suyla sağlıklı günler!
|